Erhürman: Toplumsal muhalefet örülecek, 2024’te bu zihniyetten kurtulacağız
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Olayın ciddiyetinin farkındaysak, şikayetçi olmakta samimiysek, sadece bugünden değil, çocuklarımızdan çaldığımızın farkındaysak, birbirimizle didişme zamanımızın olduğunu düşünmüyorum. Toplumsal muhalefet örülecek ve 2024’te bu zihniyetten kurtulacağız” diye konuştu. Radyo Mayıs’ta Meltem Sakin’in sorularını yanıtlayan Tufan Erhürman, talebin artık Kıbrıslı Türklerin belirlediği bir şey olmaktan çıktığına dikkat çekti ve “Bizim refah seviyemiz her gün daha da aşağıya gidiyor. Yoksullaşıyoruz, kalabalığın içinde yoklaşıyoruz” dedi.
“Bu alanı bir an önce temizleyelim”
Geçersiz diplomaların bir an önce tespit edilip iptal edilmesi gerektiğine dikkat çeken Erhürman, kavramları birbirinden ayırmak gerektiğine işaret etti. Güzelyurt’taki üniversiteye polisin girdiğini ve “geçersiz diploma” kavramının artık kullanılamayacağını söyleyen Erhürman, bütün suç tanımlarını zaten polisin yapacağını belirtti. “Geçersizliğin üstüne bir suç var mıdır, polis hepsini tanımlayacak” diyen Erhürman, bütün üniversitelerin üzerindeki kara bulutların nasıl temizleneceği konusunun temel mesele olduğuna değindi. YÖDAK’ın devreye girip yapılacak çalışmalarla geçersiz diplomaların tespitini yapması gerektiğine de dikkat çeken Erhürman, kamuoyunda “Güzelyurt’taki soruşturmanın üstünün örtüleceği” konusunda bir endişe olduğunu anımsattı. Diğer üniversitelerle ilgili de denetimlerin hızlıca yapılması gerektiğine vurgu yapan Erhürman, “bu alanı bir an önce temizleyelim” önerisini en baştan beri yaptıklarını kaydetti. Polis Genel Müdürlüğü’nün doyurucu bir açıklama yapması gerektiğine işaret eden Erhürman, söz konusu açıklamayla kamuoyundaki algının dağıtılabileceğini ifade etti. YÖDAK’ın da “biz bu denetimleri başlattık” açıklamasını yapması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, diğer üniversitelerdeki denetimler konusuna da işaret etti.
“Zihniyet değişiminin ortaya çıkması gerekiyor”
Bir partiden ziyade, bir zihniyetin ülkeyi “yönettiğine” dikkat çeken Erhürman, “Bizim bir an önce bu zihniyetten kurtulmamız lazım. Şu anda toplum, çok net bir şekilde mutsuz. Var olan durumdan hiçbir şekilde mutlu değil. Bu, ülkede artık bir zihniyet değişiminin ortaya çıkması gerektiğini gösteriyor” dedi. Kuzu eti fiyatına koyulan “narh” ile ilgili de konuşan Erhürman, söz konusu durumun ekmekte de denendiğini ama “tutmadığını” vurguladı. Tufan Erhürman, “Narh, liberal ekonomilerde kolay başvurulan bir şey değildir. Bu ekonomik model içerisinde bunu yapmak istiyorsanız, ilgili tarafları masaya çağırırsınız. Kasaplarla da hayvancılarla da maliyetler üzerinden tartışırsınız, narhı koyarsınız. Ekmekte de yaşandı, doğru dürüst istişare süreci olmadı” diye konuştu. “Hükümet” edenlerin “müjde” diye duyurduğu şeylerin uygulanmadığının görüldüğüne işaret eden Erhürman, “Sen narh bile koyamıyorsun. Narh koyduğun yerde bile fiyat denetimi yapamıyorsun. Bir otorite boşluğu daha yaratıyorsun. Bütün konular tek bir kapıya çıkıyor ve bu ülke yönetilmiyor” dedi.
“Talep, Kıbrıslı Türklerin belirlediği bir şey olmaktan çıktı”
Piyasanın, güneyden gelenlerin alım gücü üzerinden fiyatlandığına dikkat çeken Erhürman, “Sigaraya gelen 6 TL’lik zam da öyle. Benzinin fiyatı belirlenirken de güneyden gelenlerin alım gücü üzerinden belirleniyor” dedi. Adına hükümet denen yapının, bu ülkeyi yönetmek gibi bir gaileye sahip olmadığına dikkat çeken Erhürman, “Talep artık Kıbrıslı Türklerin belirlediği bir şey olmaktan çıktı. Bizim refah seviyemiz her gün daha da aşağıya gidiyor. Yoksullaşıyoruz, kalabalığın içinde yoklaşıyoruz. Karar nettir, bizim bu zihniyetten kurtulmamız gerekir. Biz gereğini yapmak üzere yoldayız. Herkes de şikayetinde samimiyse, gereğini yapması lazım” diye konuştu. “Hükümetin” her alanda kaos da ürettiğine vurgu yapan Erhürman, “Hem işe yaramıyorlar hem kaos yaratıyorlar. Bir an önce bu zihniyet değişmeli” ifadelerini kullandı. Planlamayı doğru yapmadan karar üretilemeyeceğinin altını çizen Erhürman, hayat pahalılığının dört ayda bir verileceğini konusuna da değindi ve alınan kararların alım gücünü koruyan kararlar olmadığını belirtti. “Aldığımız para artıyor, o parayla alabileceğimiz mal ve hizmet sayısı ise azalıyor” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının hem yoksullaştığını hem de yoklaştığını kaydetti.
“Birbirimizle didişme zamanı değil”
“Bu ülkede bir çözüm olacaksa, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olacağı çok açıktır” diye konuşan Tufan Erhürman, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarında da bunun net olduğunu dile getirdi. Trafikte bütünsel bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Tufan Erhürman, eğitimin ve toplu taşımacılığın önemine işaret etti. Erhürman, “Cezaları artırmak bir yere kadar caydırıcılığı artırmaktır, bir süre sonra caydırıcılık getirmez” dedi. Karşı karşıya bulundukları zihniyetle hiçbir sonuca ulaşılamayacağının altını çizen Erhürman, “2024 yılında bu zihniyetten kurtulmalıyız. Toplumsal muhalefeti bu karar etrafında toplamak gerekiyor. Elbette bu zihniyet gidecek. Ancak gecikerek gittiği takdirde, sorunları büyüterek gidecek. Verilen bazı zararlar kalıcılaşıyor” diye konuştu. Tufan Erhürman, “Olayın ciddiyetinin farkındaysak, şikayetçi olmakta samimiysek, sadece bugünden değil, çocuklarımızdan çaldığımızın farkındaysak, birbirimizle didişme zamanımızın olduğunu düşünmüyorum. Toplumsal muhalefet örülecek ve 2024’te bu zihniyetten kurtulacağız” diye ekledi.