“1974’ten alacak çok dersimiz, yürüyecek çok yolumuz var”
TBMM, 23 Temmuz 24 (TAK): CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Biz, konu Kıbrıs, Filistin, Bosna ve Srebrenitsa ise Türkiye’nin ve dostlarının çıkarıysa, tek yumruğuz ve tek yumruk olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 2024 Paris Olimpiyatlarında Türkiye’yi temsil edecek 102 milli sporcuya başarı diledi.
Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan’a annesi İpek Bakırhan’ın vefatı dolasıyla taziye dileklerini iletti.
Bugünün ulusal kurtuluş mücadelesinin dönüm noktalarından olan Erzurum Kongresi’nin 105. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Özel, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere milli mücadelenin bütün kahramanlarını rahmetle ve minnetle andı.
Özel, bugünün aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim şahsi meselem” dediği Hatay’ın ana vatana katılışının 85. yıl dönümü de olduğunu anımsatarak, Hatay’ı Misakımilli sınırları içine katan ve bugünkü sınırların şekillenmesi kararını alan o günkü Hatay milletvekillerini de rahmetle anarak, partisinin her zaman Hatay’ın yanında olacağını söyledi.
-Kıbrıs’taki temasları hakkında bilgi verdi
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü sebebiyle geçen hafta geniş bir heyetle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olduğunu belirten Özel, üç gün boyunca yürüttükleri temaslar hakkında bilgi verdi.
Özel, Kıbrıs Barış Harekatı’nda Türklere ve Rumlara barış götürülmeye gidildiğini; o günden bugüne adanın statüsünün ve Kıbrıs Türklerinin konumunun istenilen noktada olmadığını söyledi.
Özgür Özel, sözlerine şöyle devam etti:
“Milli meseleler iktidarıyla muhalefetiyle ülkenin çıkarını birlikte sahiplenmeyi, birinin eksik bıraktığını öbürünün tamamlamasını gerektirir. 1974’ten alacak çok dersimiz, yürüyecek çok yolumuz var. Bu Meclis iradesine en yüksek saygıyı göstermek, en doğru bilgilendirmeyi yapmak, muhalefeti, iktidar milletvekillerinden ayırmadan bilgilendirmek, muhalefet olarak da ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda kavgayı, tartışmayı bir yana bırakıp tek yumruk olabilmek lazımdır. Biz, konu Kıbrıs, Filistin, Bosna ve Srebrenitsa ise Türkiye’nin ve dostlarının çıkarıysa, tek yumruğuz ve tek yumruk olmaya devam edeceğiz.”
Özgür Özel, geçen hafta Anıtpark’ta 24 saat süren bir “eğitim maratonu” gerçekleştirdiklerini; 92 konuşmacının Türkiye’deki eğitim sistemini enine boyuna konuştuğunu ve çözüm önerilerini gündeme getirdiğini söyledi.
Bu maratonu Meclis’in bitişiğindeki Milli Egemenlik Parkı’nda gerçekleştirmek istediklerini kaydeden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a Kıbrıs’ta konuyu anlattım. Meclis’in yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nda bu eğitim maratonu yapılacaktı. Aslında Süleyman Soylu zamanında iki kişi parka girse su sıkılıyordu, gaz atılıyordu. Son dönemde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya basın açıklamalarına izin veriyordu ama bu maraton gelince çeşitli bahanelerle kapattılar. Biz oraya ulaşamadık. Kendisi ile yapıcı görüşmeler yaptık, olmadı. Sorunun düğümlendiği yeri söylediler. ‘Burası toplantı ve gösteri yapmaya, yürüyüş yapmaya uygun görülen alanlardan değil’ dediler. Sorun çözülsün diye temas halinde olduğumuz Sayın Kurtulmuş da arkadaşlarımız gidip anlatınca ’24 saat bir kürsü, aman ne güzel, keşke bu Milli Egemenlik Parkı böyle bir özgürlük kürsüsü olsa, Meclise sesini duyurmak isteyen gelip burada konuşsa sabit bir kürsü olsa’ demiş. Biz sabit kürsüyü koymaya kalkıyoruz, Soylu deliriyordu, Sayın Yerlikaya da etrafını çeviriyor. Öyle olunca baktık Meclis Başkanı özgürlük kürsüsünden yana, Çankaya Belediye Başkanımız ile konuştuk, çalışıyor.
Çok isteyip de özgürlük alanını açamayan Yerlikaya’ya ve özgürlük kürsüsünün fikir sahibi Meclis Başkanı’mıza şunu söylemek isteriz, Çankaya Belediyesi önümüzdeki toplantılarında, gerekli teknik çalışmalar tamamlanınca, o parkı, özgürlük parkı olmak ve Meclise sesini duyurmak isteyenlerin duyurabilmesi şartıyla Meclis sınırlarına dahil edeceğiz. Sayın Yerlikaya üzülmeyecek, Meclis Başkanı’mız üzülmeyecek. Yetki böyle olunca ‘yapamam’ diye zaten yetkisinden çıkacak. Meclis Başkanı’mız üzülmeyecek, ‘yetki bende olsa yaptırmam’ diyemeyecek. Oradaki özgürlük kürsüsünden Türkiye’de bu Meclise sesini duyurmak isteyen kim varsa oradan söyleyecek.”
Kamu hastanelerindeki yemekhanelerde çalışan işçilerle de bir araya geldiğini ifade eden Özel, “Temmuz ayı Mecliste hem büyük çekişmelerin, büyük tartışmaların hem de belli uzlaşmaların mümkün olduğu bir aydır. Grup başkanvekillerimiz, bu konuda eğer işçilerin kadro sorununu çözme kararlaştırılırsa, bu torba yasaya bir madde demektir, bu konuda gerekli temasları sağlayacaklar.” dedi.