Gazze’de yaşanan mezalim sonrasında Kıbrıs adasının jeostratejik önemi bir kez daha gözler önüne serildi. 60’lı yıllardan 1974’teki “20 Temmuz “Mutlu Barış Harekatı”na dek türlü zulme uğrayan Kıbrıs Türkü, o dönem tıpkı İsrail’in Filistinlilere yaptığı gibi adanın yüzde 3’üne tekamül eden bir toprak parçasına sıkıştırıldı. KKTC’nin Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, SABAH’a yaptığı açıklamada “20 Temmuz olmasaydı adada Kıbrıslı Türk kalmayacaktı. (Gazze’deki ile) benzer mezalime uğrayacaktı” dedi.
KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, GKRY’nin sınır boyunca 250’ye yakın ağır silah mevzisi yerleştirdiğini belirterek, “Bunların bir kısmı da ara bölge içerisinde. BM’nin bu duruma yeterli tepkisi olmadı” ifadelerini kullandı.
KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Korukoğlu SABAH’a şu açıklamalarda bulundu:
ARA BÖLGEYE AĞIR SİLAH MEVZİLERİ
GKRY son yıllarda silahlanmaya ağırlık verdi, bu tehlikeli bir şeydir. Askeri tatbikatlar yapıyor. Sınır boyunca 250’ye yakın ağır silah mevzisi yerleştirdiler. Bunların bir kısmı da ara bölge içerisinde. BM’nin bu yeterli tepkisi olmadı.
BARIŞ GÜCÜ FAALİYETLERİ
BM Barış Gücü 1964’ten beri adada bulunuyor.KKTC’nin rızasını almadan operasyonlarını sürdürüyor. BM Barış Gücü’nün KKTC’deki varlığı ve faaliyetlerinin KKTC ile bir yasal anlaşma ile yürütülmesine ilişkin bir girişimimiz var. Görüşümüz çok açık. Eğer Barış gücü KKTC’de faaliyetlerini devam ettirmek istiyorsa, KKTC ile bir anlaşma imzalamak zorundadır. Barış gücü GKRY’ye müzahir tutum sergiliyor.Tarafların rızasını alması gerekiyor, KKTC’nin rızasını almaması bir eksiklik. Tarafsız davranmıyor bu nedenle sorunun bir parçası oluyor. BM Barış Gücü Rumların ara bölgede kurduğu ağır silah mevzilerini protesto etmiyor, kurulmasını engellemiyor. Fakat KKTC vatandaşlarına yol yapmak istediğimizde araçlarını bizim önümüze çıkarıyor.
TEHLİKELİ OYUN
GKRY’nin Fransa’dan saldırı helikopterleri aldığını görüyoruz. Tehlikeli bir oyun oynuyorlar. ABD’de GKRY’ye yıllardır uyguladığı silah satış kısıtlamasını da tamamen ortadan kaldırdı. GKRY, ABD’den silah satın almak için planlar geliştirdiklerini söylüyorlar. Bu tehlikeli, çünkü sadece adayı değil bölgeyi silahlanma yarışına sürüklüyor. GKRY’nin bu planları kurmak istediğimiz güven ve huzur ortamına ters tepki yapıyor. Bunları başka ülkelerin dikkatine de getiriyoruz ki GKRY’nin silahlanma faaliyetlerine “dur” desinler.ABD’nin bunun bir parçası olmaması gerekiyor.
GÜVENLİĞİMİZİ TEHLİKEYE ATMA HAKKI YOK
GKRY’nin Güney Kıbrısı bir üs olarak kullandırma girişimlerini görüyoruz. Bu ayrıca çok tehlikeli. Hizbullah’ın yaptığı açıklama bu gelişmelerin tam arkasından geldi. O adada biz de yaşıyoruz, güvenliğimizi tehlikeye atma hakkı yok. GKRY’nin bu politikasını doğru bulmuyoruz.
GKRY’nin silahlanmaya yönelik adımları bizi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni eşdeğer ve eş zamanlı adımlara zorluyor.
BİZİ DE ETKİLİYOR
20 Temmuz olmasaydı adada Kıbrıslı Türk kalmayacaktı. (Gazze’deki ile) benzer mezalime uğrayacaktı. Bizi en sonunda adayı terk etmeye zorlayacaklardı. İsrail Gazze’de toprağı insansızlaştırıyor, Batı Şeria’da insanları topraksızlaştırıyor.
Ortadoğu’daki tehlikenin bir an önce bitmesini istiyoruz, çünkü bu bizi de etkiliyor. İsrail’in Gazze’de yaptıklarına karşıyız. Huzur ortamı bizim güvenliğimizi de olumlu etkileyecektir.
20 TEMMUZ’UN 50’NCİ YILI
50’nci yıl olması daha anlamlı oluyor. Barış Harekatı yıldönümü daha büyük bir gurur ve coşkuyla kutlanacak. TCG İskenderun gemisiyle gazilerimiz KKTC’ye gidecek.Milli mücadele müzesinde bir sergi olacak. Tören alanında harp silah ve araçlar sergisi halka sunulacak. Türk donanmasına ait 50 gemi ilk kez bir geçiş yapacak.