Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Girne Milletvekili Fikri Toros, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Kıbrıs Rum Lideri Nikos Hristodulidis arasında dün akşam gerçekleşen yemek sonrası gelişmeleri değerlendirdi.
BM Genel Sekreteri’nin kapsamlı çözüme olan bağlılığını vurguladığını ve bu doğrultuda iki aşamalı yeni bir yol haritası hazırladığını ifade eden Toros, “Kıbrıs’ımızın geleceği açısından yeni bir umut ışığı yakılmıştır” dedi.
Toros’un açıklaması şöyle:
DİYALOG, DİPLOMASİ, MÜZAKERE
2017 Crans-Montana konferansının başarısızlığa uğramasından bu yana devam eden çıkmazın aşılmasına ve çözüm sürecinin kapsamlı bir siyasi anlaşmayla sonuçlanabilmesi için gerekli olan farklı bir yöntemsel yaklaşıma ilişkin önerilerimizi BM’in yanısıra tüm muhataplarımıza anlatıyoruz.
Bu bağlamda, BM Genel Sekreteri’nin kapsamlı çözüme olan bağlılığını yineleyerek iki aşamalı yeni bir yol haritası hazırlamış olduğu ve bu doğrultuda yeni bir girişim başlatacağı, Kıbrıs’ımızın geleceği açısından yeni bir umut ışığı yakmıştır.
Dün akşam liderlerle paylaşılan yeni yol haritası çerçevesinde,
BM Genel Sekreteri tarafından belirlenecek yakın bir tarihte garantör ülkelerin de katılımıyla genişletilmiş bir gayrı resmi toplantı yapılması konusunda mutabık kalınmıştır.
Ayrıca, ilave geçiş noktalarının da aralarında bulunduğu birtakım Güven Artırıcı Önlemleri görüşmek üzere liderler Kıbrıs’ta bir araya gelme konusunda mutabık kalmışlardır.
Liderlerle dün akşam gerçekleştirdiği görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Guterres BM’nin Kıbrıs sorununa tüm Kıbrıslı’ların ve gelecek nesillerin yararına olacak barışçıl bir çözüm bulunmasına dair kararlılığını yinelemiştir.
Ortak yurdumuzun menfaatleri çerçevesinde enerji, iklim krizi, sağlık, doğal afet ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları kapsayan Güven Artırıcı Önlemlerin, barış tesisi sürecinde yadsınamaz bir öneme sahip olduğu kesindir!
Ada genelinde dolaşım özgürlüğü bir temel hak olduğu gibi ayni zamanda insancıl bir konudur. Toplumlar arası sosyo-kültürel ve ticari işbirliklerinin yanısıra, toplum fertlerinin günlük yaşam kalitesini iyileştirmek, federal ortaklığın temel gereksinimi olan karşılıklı güven ve sinerjik kazanımların yaşanır hale getirilmesi, barış tesisi sürecinin zaruri unsurlarıdır.
Dün akşam BM merkezinde gerçekleşen gayri resmi toplantının sonuçlarını selamlar, bu vesileyle iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün yegane gerçekçi çözüm modeli olduğunu bir kez daha hatırlatırım. Sonuç odaklı müzakerelerin devam edebilmesi için gerekli olan siyasi ortamın ivedilikle oluşturulması, liderlerin asgari sorumluluğu olduğu da unutulmamalıdır!