Arhun ve Muslu’nun davası devam ediyor…
(Kamalı Haber)- İş insanı Tekin Arhun ve Turizm Bakanlığı eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu’nun, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davasına bugün de devam edildi. Savcılığın dinlettiği tanık; 10 sene önce yaşananları hatırlamadığı söylerken, savunma avukatları, polis tarafından düzenlendiğini söylediği fotokopi bir takvim yaprağının emare olarak sunulmasına itiraz etti, Mahkeme itirazı haklı bularak kabul etti.
Davanın Savcısı Mustafa İldeniz bugün Mahkemede dördüncü tanık olarak, olayın yaşandığı dönemde Turizm Planlama Dairesi Müdürü Muslu’nun sekreterliğini yürüten Goncagül Okay Özsoy’u dinletti.
Özsoy Savcının sorgulamasında, Muslu’nun 2-3 sene kadar sekreterliğini yaptığını, Tekin Arhun’u ise hiç tanımadığını ancak adını bildiğini belirtti.
Savcılığın fotokopi bir kâğıdı emare yapma talebi reddedildi
Savcı İldeniz, Özsoy’un sekreterlik döneminde aldığı notlar olduğunu ileri sürerek, masa üstü takvim yaprağına yazılmış ve üzerinde “11.00 Tekin Arhun” yazılı bir fotokopiyi Mahkemeye emare olarak sunmak istedi.
Savunma avukatları, polis tarafından hazırlandığını savundukları, aslının olmadığı ve nerede çekildiği bilinmeyen bir fotokopi olan evrakın emare yapılamayacağını savunarak itiraz etti. Mahkeme fotokopiyi incelemek üzere verilen 5 dakikalık aranın ardından savunmayı haklı buldu ve fotokopi kâğıdın emare yapılmasını reddetti. İlgili fotokopiyle ilgili Mahkemede sorgulamanın yapılabilmesi için “Tanıtma İ” olarak kaydedildi.
Savcılık Muslu’nun sekreterini dinletti
Savcılık ilgili fotokopide görünen ve bir masa üstü takvim olduğu anlaşılan kâğıdın; sekreter Özsoy tarafından not alınmak için kullanıldığını, kâğıtta işaretli 5 Aralık tarihinde Arhun’un Muslu ile görüşmek için sekreteri arayıp randevu aldığını, randevusuna gelerek, davaya konu EBİ aylık raporunun bulunduğu dosya klasörünü incelediğini ve içinden davaya konu sahtelendiği ileri sürülen evrakı aldığını iddia etti.
Tanık Goncagül Okay Özsoy, bu notu kendisinin aldığını, Arhun’un da o gün gelip 5-10 dakika Muslu ile görüştüğünü, sonra da kendisinin yanında EBİ’ye ait olan klasörleri incelediğini, klasörlerden birinden bir dosya aldığını ve ertesi gün geri getirdiğini ileri sürdü.
Dolmacı: Polise neden iki kere ifade verdiniz?
Tanık Özsoy: Ben talep etmedim, polis istedi
Savcının sorgulamasının ardından sıra savunma avukatlarına geçti. Savunma avukatlarından Süleyman Dolmacı Özsoy’a, konuyla ilgili ilk ifadesini ne zaman ve nerede verdiğini sordu. Özsoy bu soruya; “Mart 2014 ama gününü hatırlamıyorum” şeklinde yanıt verdi.
Dolmacı Özsoy’un polise iki kere ifade verdiğini, birinin 13.03.2014, diğerinin ise 21.03.2014 tarihinde olduğunu, ikinci ifadesinde “Konuyla ilgili ikinci bir ifade vermek istiyorum” yazdığını belirtti, ikinci bir ifadeye neden ihtiyaç duyduğunu sordu.
Özsoy bunu hatırlamadığını, polisin kendisini aradığını ve kendisinin “İkinci bir ifade vermek istiyorum” diyerek polise başvurmadığını belirtti. Özsoy, “Polis beni arayıp ikinci ifade istedi, ‘aynı konunun devamıdır’ dedi.
“Polisin yönlendirmesiyle bu ifadeler yazıldı”
Savunma avukatı Dolmacı, Özsoy’un iddia ettiği saatte bir görüşme olmadığını, Özsoy’un ifadelerinin polisin yönlendirmesiyle şekillendirildiğini savunarak, görüşmenin farklı bir saatte ve farklı bir süre içinde gerçekleştiğini, her alınan randevunun da gerçekleşmediğini, gün içinde randevusuz gelenlerin de olduğunu söyledi, Özsoy’a bunların hepsini hatırlayıp hatırlamadığını sordu.
Tanık Özsoy ise olayın üzerinden çok zaman geçtiğini, hatırladığı kadarıyla bu şekilde gerçekleştiğini söyleyerek, Arhun’un başka bir zaman daireye gelip gelmediği sorusuna da “Hayır gelmedi” yanıtını verdi.
“Görüşme esnasında kapı açık mıydı?”
Dolmacı Özsoy’a, iddia edilen görüşmenin gerçekleşmesinden 98 gün sonra ifade verdiğini hatırlatarak, görüşme esnasında Müdür Muslu’nun kapısının açık olup olmadığını sordu.
Özsoy da bunu hatırlamadığını ancak genelde kapının açık olduğunu belirtti.
Avukat Dolmacı Özsoy’a hitaben, “Kapı açıktı, gizli değildi ve sen de o konuşmaları duydun” dedikten sonra Özsoy, “Duymadım ama EBİ ile ilgili olduğunu anladım” dedi.
“Böyle bir arama yok, kayıtları Mahkemeye sunacağız”
Savunma avukat Süleyman Dolmacı, Tekin Arhun’un hangi numarayı arayarak randevu istediğini sorması üzerine tanık Goncagül Okay Özsoy, numarayı tam hatırlamadığını ancak “81 106” olabileceğini söyledi.
Bunun üzerine Dolmacı, Arhun’un bu numarayı arayıp aramadığının telefon dökümlerinden kolaylıkla bulunabileceğini hatırlatarak, bu dökümleri de Mahkemeye sunacaklarına işaret etti.
Çınar: 2013’ün takvimi, 2014 yılının mart ayında hala nasıl kullanılır?
Dolmacı’dan sonra bir diğer savunma avukatı olan Serhan Çınar tanığı sorguladı ve Turgut Muslu’nun tüm randevularını kendisinin alıp almadığını sordu, Özsoy’un “Evet” cevabından sonra da “Tanıtma İ” olarak Mahkemeye sunulan ilgili fotokopi evraka işaret etti.
2013 yılına ait bir takvimin, 2014 yılının mart ayında nasıl olur da hala kullanıldığını sorgulayan Çınar, ilgili takvim yaprağı fotokopisinin ifadenin alındığı gün mü kendisinden alındığını sordu.
Özsoy kendisinin ilk ifadesini alan Erkut adlı bir polis olduğunu ve takvim yaprağını da onun aldığını söyleyerek, bazen bir önceki yılın takvimini de bir süre sakladığını ancak sonra attığını kaydetti.
Avukat Çınar üzerinden 3 ayı aşkın süre geçmiş olan bir takvimin neden hala saklandığını ısrarla sordu, tanık Özsoy bunu hatırlamadığını söyledi.
Tekin Arhun ile Turgut Muslu’nn görüştüğü iddiasına delil olarak sunulmak istenen ancak Mahkemenin reddettiği ilgili takvim yaprağının, kim tarafından fotokopi çekildiğini soran Çınar, ilgili polisin neden aslını almadığını da sorguladı.
Özsoy bu soruya, “Bilemiyorum, aslını istemedi, fotokopiyi de başka yerde çekti çünkü bizim fotokopi makinamız bozuktu” diyerek cevap verdi.
Tanık Özsoy: Yazı örneğim alınmadı
Avukat Çınar, ilgili fotokopideki yazının tanık Özsoy’a ait olup olmadığıyla ilgili polisin el yazısı örneği alıp almadığını sorması üzerine Özsoy, bu örneğin kendisinden alınmadığını belirtti.
Çınar ilgili takvim yaprağındaki yazım farklılıklarına dikkat çekerek, nedenini sordu; Özsoy ise “Hepsini ben yazdım, o an öyle yazdım” dedi.
Tekin Arhun’un aldığı ve personellerinden biriyle ertesi gün daireye geri gönderdiği söylenen dosya ile ilgili, dosyayı getiren personelle polisin kendisini yüzleştirip yüzleştirmediğini, “Dosyayı bu kişi mi getirdi?” diye sorup sormadığını soran Çınar’ın sorusu üzerine Özsoy, “Hayır” yanıtını verdi.
Çınar: Telefon kayıtlarını aldık
Çınar, “Tekin Arhun 5 Aralık’ta değil 9 Aralık’ta Muslu ile görüştü ve sadece saha tutanağını aldı” iddiasını ortaya koydu, “Biz telefon kayıtlarını aldık, böyle bir arama yoktur” dedi.
Mahkemede görüşülmek üzere 30 Nisan 2024 saat 11.00’a ertelendi.