Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, YDP Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz’ın “KKTC, Türkiye’nin sırtında kambur bir ülke” şeklindeki açıklamasıyla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Arıklı, bu ifadelerin yanlış anlaşıldığını belirterek, konuyu sistemin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla dile getirdiklerini savundu. Arıklı ” Tamam biz özür dileyelim de, ortaklarımız da dahil bu ülkeyi bu hale getirenler, bu hantal verimsiz yapıyı kuranlar, bunlar hiç mi özür dilemeyecek bu halktan…” ifadelerini kullandı.
Arıklı, açıklaması şöyle:
“Önceki gün Genel Başkan Yardımcımız Turan Büyükyılmaz, KKTC de uygulanan Parlamenter Sistemi ve onun yarattığı tıkanıklığı anlatırken bu yapının “Hem Kıbrıs Türkünün hem de Türkiye’nin sırtında kambur” haline geldiğini vurguladı.
Vay sen misin bunu diyen. Bu sistemi yaratan, bu sistemden beslenen ve bu sistemin devamını isteyenler derhal tepki verdiler.
Hatta Hükumet ortaklarımız da bu kervana katılıp, bizden özür istedi…
Tamam biz özür dileyelim de, ortaklarımız da dahil bu ülkeyi bu hale getirenler, bu hantal verimsiz yapıyı kuranlar, bu ülkeyi zengin kaynakların fakir bekçisi yapanlar, Rumdan kalan 150 civarındaki fabrikayı kapatıp, çalışanlarını memur yapanlar, 180 bin Rumun bıraktığını 90 bin Türke adil bir şekilde bölüştüremeyenler, KTHY,Turizm İşletmeleri, Sanayi Holding, Eti vs elini attığı her kurumu batıranlar, Türkiye ile imzalanan bütün ekonomik protokollerde yer almasına rağmen halkın ihtiyaç duyduğu hiçbir reformu yapmayanlar vs vs… bunlar hiç mi özür dilemeyecek bu halktan…
Sorunu inkar etmekle sorun ortadan kalkmıyor efendiler…
Bu hastalıklı yapı bu haliyle devam ettikçe, halkın bu devlete aidiyet duygusu giderek kaybolacak, KKTC hak etmediği bir şekilde cezalandırılacaktır.
Bu Devlet yaşayacaksa Vatan-Millet edebiyatı ile değil, halka sunduğu adalet, refah, zenginlik ve huzur ile yaşayacaktır.
Gelin bu kangrenleşmiş hastalığı inkar yolu ile yahut pansuman tedbirlerle tedavi etmekten vazgeçip, direk ameliyat masasına yatıralım…
Nasıl mı? Elbette “Sistem” değişikliği ile. Bunu yapabiliriz. Biz bunu başarabiliriz…”