Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 15 Ekim’de New York’ta gerçekleştirilen gayriresmi yemeğin ardından BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary A. DiCarlo’nun Ada’ya gelmesini ve AB’nin müdahil olmasını bekliyor.
Hristodulidis’in Euronews’a verdiği röportajı aktaran Fileleftheros, Hristodulidis’in şu anda genişletilmiş görüşmenin tarihinin belirlenmesini, o tarihe kadar da DiCarlo’nun, görüşmeden sonuç çıkması için hazırlık amacıyla temaslarda bulunmasını beklediğini yazdı.
Habere göre “bu görüşmenin hazırlığını BM Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo yapacak.” diyen Hristodulidis DiCarlo’nun BM Genel Sekreter temsilciliği rolü üstleneceğini, sonraki adımları görüşmek üzere Ada’ya da gelmesini beklediğini anlattı. BM Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo’nun, BM’nin en üst seviyedeki ikinci kişisi olması nedeniyle çok önemli bulduğunu da kaydetti.
Hristodulididis DiCarlo’nun misyonunun devamı olarak görüşme tarihinin belirlenmesini beklediğini, sonuç çıkabilmesi için görüşme tarihine kadar ön hazırlık yapılması gerektiğini belirterek “Toplantıya, sadece tekrar edelim ve sonuç çıkmasın diye gitmeyelim çünkü bu önemli.” ifadesini kullandı.
Görüşme kombinasyonunun da aynı geçmişte olduğu gibi 5’li olacağına inandığını, böyle bir görüşmede üç garantörün de yer alacağını, herhangi birinin katılmayı reddedeceğine inanmadığını anlatan Hristodulidis “Türk tarafı hep dörtlü (İngiltere olmadan) görüşme talep etti, böyle bir şey olamaz.” dedi.
Nikos Hristodulidis herhangi bir inisiyatifin, bir görüşmenin BM kararlarıyla belirlenmiş çerçeve içerisinde olacağının Rum tarafı için kesin ve net olduğunu da belirtti.
Genel Sekreter’in, iki tarafın da taviz vermesi anlamına gelen, “kutunun dışında” görüşme teşvikini yorumlaması istenen Hristodulidis “bunu gayriresmi görüşme sırasında yaptıklarını, diyaloğun yeniden başlaması ve uzlaşılmış çerçeve temelinde bir çözüme varılması için perspektifler oluşup oluşmadığını görmek maksadıyla serbest bir diyalog yaptıklarını” söyledi. Hristodulidis “BM güvenlik Konseyi kararları, başta Genel Sekreter’i bağlar. Genel Sekreter tarafından çerçevenin dışında çözümler tartışmak için görüşme veya inisiyatif söz konusu olamaz.” dedi.
Gazete (Euronews) Rum Yönetimi’nin DiCarlo’nun misyonu dışında önümüzdeki dönemde Avrupa Komisyonu istikametinden açıklamalar beklediğini ancak AB’den gelecek bir açıklamanın Komisyon’a yapılan atamaların Avrupa Parlamentosu’nun onay prosedüründen sonra beklenmesi gerektiğine işaret etti.
Rum Yönetimi’nin, AB’nin Kıbrıs sorunu-Türkiye-AB ilişkileri eksenindeki hareketinin ne olacağını açıklamamayı tercih ettiğini yazan gazeteye göre Hristodulidis, Nisan 2024 tarihli AB kararına işaret ederek o kararda Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs sorunundaki olumlu gelişmelerden de geçtiği bir yol haritası belirlendiğini öne sürdü. “Biz jestte bulunduk.” diyen Hristodulidis ‘Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın uzun yıllar sonra gayriresmi Dışişleri Bakanları Konseyi’ne katılımını, kararlarda Rum tarafının kaygılarının da yer alması ile yapıcı tavırda olmalarını, Kıbrıslı Türklere yönelik tek taraflı 14 önlem belirlemelerini, Genel Sekreter’in özel temsilci atmasını tercih etmelerine rağmen kişisel temsilci atamasını kabul etmelerini’ buna örnek gösterdi.
Gazete Hristodulidis’in Avrupa Konseyi toplantısı çerçevesinde, Türkiye ile görüşme yapması beklenen Avrupalı denkleri ile görüşmeler yaparak 15 Ekim’deki yemek hakkında bilgi verdiğini yazdı.
Gazete Hristodulidis’in görüştüğü liderlerin başında, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmek üzere bugün Türkiye’ye gitmesi beklenen Almanya Başbakanı Olaf Scholz olduğuna dikkat çekti. Gazete “Almanya, Lefkoşa’nın Kıbrıs sorunu-Türkiye-AB ilişkileri ekenindeki mesajlarını iletmek üzere kullandığı araçlardan biridir.” ifadesine yer verdi.
Habere göre, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Yunan dengi Yorgos Yerapetridis’in kasım başında Atina’da görüşecek olması nedeniyle Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile süreçte bundan sonra atılacak adımları detaylı şekilde görüşen Hristodulidis “AB üyesi ve BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olması nedeniyle “çok önemli bir role sahip olduğunu” yazdığı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştü.