Dr. Burhan Nalbantoğlu Lefkoşa Devlet Hastanesi eski Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı, trafik kazalarına dair sosyal medya hesabı üzerinden dikkat çeken bir uyarıda bulundu. Dizdarlı, trafik kazalarının sadece yolların yetersizliği ya da nüfus artışıyla açıklanamayacağını, bireylerin eğitim eksikliğinin de büyük bir sorun olduğunu belirtti.
Dizdarlı “Eğer yapmazsak gazetelerde her gün bir isim okumaya devam edeceğiz. Ta ki bir gün biri bizim ismimizi okuyana kadar” ifadelerini kullandı.
Bülent Dizdarlı’nın açıklaması şöyle :
TRAFİK KAZALARI VE DÜN YAŞADIKLARIM.
Dün üç insanı trafik kazası sonucu kaybettik.
Artık “Nüfusun geometrik artışı , yolların yetersizliği sebeptir” deyip geçemeyiz Evet “aslında sebeptir” ama bireylerin eğitimi de çok yetersizdir. İlkokullardan başlayarak eğitim sistemimize trafik derslerinin sene sonunda ciddi sınavı yapılacak şekilde konması kesinlikle elzemdir..
Bu yazıyı yazarken dün yaşadığım olayın etkisindeyim. Dün sabah saat 11 civarında eşimi Kent merkezine bırakmış eve dönüyordum. Aracımla Meclis – Elçilik arasında ilerlerken az sonra yaşayacaklarımdan dolayı tansiyonumun çıkacağını bilmiyordum.
Ben o yolda ilerlerken ikisi erkek biri kız az ilerimde kaldırımda birbirleriyle şakalaşarak ilerliyorlardı. Bilirsiniz tam Konsolosluk yanında bir yaya geçidi vardır. İşte tam oraya geldiklerinde biri kendini aniden yaya geçidine attı. Allahtan çok dikkatliydim ve hemen stopa bastım. Dümeni de sola kırarak kazayı önledim. Çocuk “ Be dayı burası yaya geçididir” diye kızdı bana. Sakin kalmaya çalıştım “Abim. Tamam yaya geçididir ama bu sana burada birden istikamet değiştirip yaya geçidinden geçme hakkını vermez” dedim . Dedim ama kime anlatırım ? Çocuk şirretleşti. Nerdeyse dövecek beni. Allahtan bir polis geldi de aldı yollattı onu .
Bu çocuklara trafik dersi şart. Yaya geçidine geldiklerinde bile önce sola sonra sağa sonra tekrar yola bakarak yola atılmaları gerektiği, yaya geçidinden de hızlı adımlarla geçilmesi gerektiği defalarca anlatılmalı.
Tabii bu anlatılması gereken konulardan sadece biri. Ama yapmazsak gazetelerde her gün bir isim okumaya devam edeceğiz. Ta ki bir gün biri bizim ismimizi okuyana kadar.