Kıbrıs

Doç. Dr. Çiçek: “Denizanaları ile temas etmemeli”

Doğu Akdeniz Üniversitesi ,Su Altı araştırma ve Görüntüleme Merkezi Başkanı, Yardımcı Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, denizanalarının KKTC sularında her mevsim bulunduğunu, şubat-nisan döneminde de artışların beklenen bir durum olduğunu kaydetti.

Burak Ali Çiçek, TAK’a yaptığı açıklamada, denizanalarının KKTC sularında her mevsim bulunmakla birlikte, genellikle şubat, mart, nisan aylarında daha sık göründüğünü belirtti.

Denizlerdeki plankton ve yavru balıklarla beslenen denizanalarının zaman zaman besin bulabilmek için kıyılara geldiklerini belirten Çiçek, özellikle yaz aylarında patlama şeklinde çoğalabildiklerini, zengin sularda (kirlilik ile ilişkilendirilebilir) her dönem yoğun olarak görülebileceklerini kaydetti.

Çiçek, “Akdeniz’de genelde sayıca çok az olmalarına rağmen Ege’de biraz daha fazla, Marmara’da yoğun ve Karadeniz’de çok yoğun bir popülasyona sahiptirler. Bunun nedeni insanların bu sulara aşırı miktarda besleyici tuzlar içeren atıklarını (evsel, endüstriyel, tarımsal deşarjlar) vermeleridir.” dedi. Çiçek, KKTC’de bu şekilde bir artışın rapor edilmediğini belirtti.

-“Kirlilikle alakalı değil… dönemsel”

KKTC sularında, kirlilik veya evsel atıklar (kanalizasyon vb.) ile ilişkili olmadığını ifade eden Çiçek,

“Genel olarak ifade etmek gerekirse, içinde bulunduğumuz Akdeniz’deki değişimler dönemsel denizanası çoğalması bizi de etkilemektedir. Özellikle 2009 yılının bahar ve yaz aylarında yaşadığımız denizanası yoğunluğu bu şekilde incelenebilir. Bu yılda İspanya ve komşu ülkelerde turizm neredeyse durma noktasına gelmişti. 2018’de de birkaç noktada sinyal alınmasına rağmen patlama şeklinde artış olmamıştır. Bu yıl (2024) çoğalması da benzer bir durumdur. Şu anda bildiğimiz kadarıyla Doğu Akdeniz’i etkilemektedir.” dedi.

– Rhopilema nomedica,,, deniz suyu sıcaklıklarından olabilir

KKTC sularında görülen Rhopilema nomedica türünün Süveyş Kanalı’ndan 1970’li yıllarda Akdeniz’e geldiğini kaydeden Çiçek, “Çalışmalar deniz suyu sıcaklıklarının artmasının patlama şeklinde (bloom) artışlara neden olabileceğini göstermektedir. Deniz suyu sıcaklıklarındaki artışlar yıllık ortalama sıcaklıkların artışı şeklinde olabildiği gibi anlık hızlı artışlar şeklinde de olabilmektedir. Özellikle bölgesel ve anlık artışların medüz formlarının patlama şeklinde artışına sebep olduğunu ifade eden çalışmalar vardır.” dedi.

Çiçek, KKTC sularında görülen türleri şöyle sıraladı: “Cnidaria’dan Pelagia noctiluca, Cassiopea andromeda, Aurelia aurita, Rhizostoma pulmo, Rhopilema nomadica Galil, 1990 ve Ctenephora’dan  Mnemiopsis leidyi (Agassiz 1865)’nin varlığı belirlenmiştir.

Çiçek, 2009 yılı temmuz ve ağustos aylarında Rhopilema nomadica’nın oldukça yoğun bir popülasyon seviyesine ulaştığı ve bu dönemde Kuzey Kıbrıs deniz turizmini olumsuz etkilediğini kaydetti.

-“Temas edilmemeli”

Tedbirler üzerinde Çiçek şunları söyledi:

“Bu canlılar ile temas etmemeli. Tentakülleri şeffaf olduğu için görülmeyebilir. Bu açıdan yaklaşmamak gereklidir. Deri ile temas halinde hemen sudan çıkılmalıdır. Temas durumunda kesinlikle tatlı su uygulanmamalıdır. Deride eğer tentakül parçaları ve kapsüller duruyorsa cımbızla veya eldivenle toplanmalıdır. Kaşıma ve ovuşturma yapılmamalıdır. İlk müdahale deniz suyu, alkol, amonyak veya sirke ile yapılmalıdır. Yoğun temaslarda ve önemli sokmalarda mutlaka doktora başvurulmalıdır. Alerjik tepki oluşabilir. Temizlikten sonra, ilk müdahale Amonyakla yapılmalıdır (Amonyak yok ise sirke veya alkol olabilir; çok zorda kalınırsa idrar da kullanılabilir).”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu