Barış, sürdürülebilir kalkınma ve insan onuru” olarak öne çıkıyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yaptığı açıklamada, “Bugünün küresel düzeni herkes için işlevsel değil, esasen kimse için işlevsel değil.” ifadesini kullanmıştı.
Bu nedenle özellikle BM Güvenlik Konseyi ile uluslararası finansal mimarinin reformu konusunun da liderlerin gündeminde olması bekleniyor.
Yüksek düzeyli haftanın yanı sıra Genel Kurul öncesinde düzenlenecek “Geleceğin Zirvesi”nde mevcut uluslararası kuruluşların güncel sınamalara göre uyarlanması ele alınırken deniz seviyesinin yükselmesinin değerlendirileceği üst düzey toplantıda iklim değişikliğiyle mücadelenin görüşülmesi planlanıyor.
Liderlerin aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma hedefleri, antimikrobiyel direnç ve nükleer silahsızlanma gibi farklı konularda da istişare etmesi bekleniyor.
– Castro 296, Kaddafi 100 dakika konuşmuştu
İlk olarak 51 üyeyle kurulan BM’de 1946 yılından beri Genel Kurul görüşmeleri düzenleniyor.
Liderlerin konuşmalarını 15 dakikayla kısıtlamaları ve ana temaya değinmeleri bekleniyor ancak birçok liderin kısıtlamalara uymaması, BM Genel Kurulunda ilginç görüntülerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
78 yıldır düzenlenen BM genel kurullarında hafızalarda yer alan en ilginç anılardan biri Küba Devlet Başkanı’nın 1960’ta 296 dakika, 2009’da dönemin Libya lideri Muammer Kaddafi’nin ise 100 dakika konuşması ve BM Şartı’nın bir sayfasını yırtması öne çıkıyor.
Eski Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Nikita Kruşçev’in 1960’ta Filipinler’in konuşması sırasında sinirden yumrukladığı masaya ayakkabısıyla vurması da BM Genel Kurul tarihinin dikkati çeken anları arasında yer alıyor.
Eski Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’in 2006’da yaptığı konuşmada, kendisinden bir gün önce kürsüye çıkan eski ABD Başkanı George W. Bush için “şeytan” benzetmesine de sıkça atıf yapılıyor.
2018’de dönemin Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in 3 aylık bebeğiyle BM Genel Kuruluna katılması hafızalardaki yerini korurken eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2017’de “Mecbur kalırsa Kuzey Kore’yi yok edeceğini” söylemesi de dikkat çekici konuşmalardan biri olarak öne çıkıyor.
BM Genel Kurulu, sık sık delegasyonların “hoşlanmadıkları” konuşmaları terk etmesine de sahne oluyor.