Güney’de AstraZeneca aşısına yaş sınırlaması getirilmesi gündemde
Güney Kıbrıs’ta 39 yaşındaki İngiliz kadının AstraZeneca aşısı olduktan sonra tromboz nedeniyle hayatını kaybetmesinin ve hemen ertesi gün, bir kişinin daha aynı aşı nedeniyle yine tromboz teşhisiyle hastaneye yatırılmasının sıkıntı ve karmaşa yarattığı bildirildi.
Fileleftheros gazetesi “Yaş Sınırlaması İstiyorlar… Uzmanlar AstraZeneca Aşısıyla İlgili Değişiklik İstiyor, Sağlık Bakanlığı Hiçbir Şey Değiştirmiyor” başlıklı manşet haberinde, Güney Kıbrıs’ta AstraZeneca aşısı olduktan sonra tromboz geçiren 5 vaka bulunması nedeniyle uzmanların aşıya yaş sınırlaması getirilmesi için düğmeye bastığını yazdı.
Gazete, Sağlık Bakanlığı’nın ise şu ana kadar bu yönde niyet belirtmediğini ve Avrupa İlaç Örgütü’nün tavsiyelerini uygulamaya devam ettiğini kaydetti.
Sağlık Bakanlığı’nda dün, verilerin kaydedildiği ve üzerinde çalışıldığı bir toplantı gerçekleştirildiğini belirten gazete, bu akşam da Danışma Kurulu’nun toplanarak, AstraZeneca aşısı için yaş sınırlaması getirilmesi mevzusunu ele alacağını yazdı.
AŞI KARTLARI LATİN HARFLERİYLE YAZILMADIĞI İÇİN BAŞKA ÜLKELER TARAFINDAN KABUL GÖRMÜYOR
Gazete, bir başka haberinde ise, Güney Kıbrıs’ın aşı yaptıranlara verdiği aşı kartının Latin alfabesi yerine Yunan alfabesiyle yazılmış olması nedeniyle diğer Avrupa ülkeleri tarafından kabul görmediğini yazdı.
Aşı kartını, Avrupa tüzüklerini harfiyen uygulayan Yunanistan tarafından bile kabul görmediğini kaydeden gazete, seyahat etmek isteyen kişinin iki doz aşısını da yaptırması halinde bile zorunlu PCR testine tabi tutulduğunu belirtti.
Haberde, konuyla ilgili yetkililerle temasa geçildiği ve aşı kartlarındaki Yunan alfabesinin Avrupa ülkelerinde kabul görmesi için girişim başlatıldığı ifade edildi.
AŞI PROGRAMI EK MESAİLERİNİ ALAMAYAN PERSONELİN İŞ BIRAKMA NİYETİ NEDENİYLE RİSK ALTINDA
Gazete, bir başka haberinde de aşı programının, aylardır ek mesailerini alamayan sağlık personeli iş bırakma niyetinde olduğu için risk altında olduğunu yazdı.
Haberde, sağlıkçılara ek mesai alamamalarının ötesinde, dinlenebilmeleri için izin günü de verilmediği ve bu sebeplerden ötürü, ek mesai gerektiren görevlerden ayrılmaya hazırlandıkları ifade edildi.