Gürcafer: AB’den gelen aşının yüzde 25’inin Kuzey Kıbrıs’a verilmesi gerekir
ıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Ekonomik Örgütler Platformu’nun (EÖP) yarın Metehan Kara Kapısı’nda gerçekleştireceği eyleme ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu.
KTİMB Başkanı Gürcafer, AB’den gelen aşının yüzde 25’inin Kuzey Kıbrıs’a verilmesi gerektiğini ancak şu ana kadar verilen aşının bu rakamın çok altında olduğunu ifade etti.
Gürcafer, bu konuda AB’nin sessiz kalmaması, adaleti sağlamak için gerekli baskıyı yapması ile alakalı sembolik bir eylem gerçekleştirileceğini ifade etti.
BRT’de yayınlanan 14. Saat programında Pembe Paşaoğluları’nın konuğu olan Gürcafer, ekonominin çarklarının dönebilmesi için aşının kilit olduğunu belirterek, “aşı olmazsa açılamayız, yurtdışından girişlere daha esnek bir biçimde izin veremeyiz. Aşı olmazsa turizmimizi açamayız. Her şeyin başı aşıdır” dedi.
Cafer Gürcafer, “Sürekli olarak AB Büyükelçiliği ile görüşüyoruz. Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın özellikle AB’li büyükelçilerle teması var. Rakamlar küçükken geldiğimiz noktada yavaş yavaş makas açılıyor. Şu anda alacağımız olan miktar bizi rahatlatacak kadar bir miktardır. Dolayısıyla EÖP, bu adaletsizliğin ortadan kalkması için bir adım atıyor. Bir tepki koyuyor” şeklinde konuştu.
“KADERCİ BİR YAKLAŞIM SERGİLEMEKTEN ARTIK KURTULMAK GEREK”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, devletin aşı konusunda çok tutuk davrandığını oysa bu hususta çok hızlı hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
Kaderci bir yaklaşım sergilemekten artık kurtulmak gerektiğine vurgu yapan Gürcafer, “Mağdur psikolojisinden kurtulmadığımız sürece hayır etmemiz mümkün değildir. Bugünün dünyasında lobicilik, ilişkiler çok çok önemlidir.
Türkiye’den aşı bekliyoruz, yalnız çok sağlıklı bir anlaşma yok. Belli bir takvime bağlı verilen bir aşı yok. Çok üst düzeyde devam eden ilişkilerle miktar miktar aşı geliyor.
Başka şeylere harcadığımız eforu aşıyı tedarik etmek için harcasaydık durum şimdi çok daha farklı olurdu. Biz çok korkak davrandık ve adım atamadık. Dolayısıyla da bu noktaya geldik. Eğer ekonominin dişlileri dönmezse ortaya çıkacak fatura ödenebilecek bir fatura değildir. Korkunç bir enkaz oluşacak” şeklinde konuştu.
“BU BİR BAŞLANGIÇTIR”
Toplumun yüzde 60’ının aşılanması halinde kapıların çok rahatlıkla açılabileceğini bu açılımın da ülke ekonomisine can suyu olacağını kaydeden Cafer Gürcafer, “Aşı bizim hakkımızdır, Kıbrıs Rum Kesimi tarafından aşı hakkımız gasp edilmiştir. Rum kesiminin AB’den bugüne kadar almış olduğu aşıların yüzde 6,3’ü bize verilmiştir. Bu rakamın yüzde 25 olması lazımdır” dedi.
EÖP’ün yarın gerçekleştireceği eylemin bir başlangıç olduğunu ifade eden Gürcafer, eyleme ilişkin tepkilere de anlam veremediğini ifade etti.
Gürcafer, şunları söyledi:
“Yalnızca bizim değil kendini KKTC vatandaşı hisseden her bireyin bizimle aynı tepkiyi koyması gerekmektedir.
Çünkü bu aşı toplumla alakalıdır. Salgınla karşı karşıya olan Kıbrıs Türk toplumunun sağlığı ile ilgilidir. Toplum adına bunu talep ediyoruz. Bunun neresi kötüdür? Bence herkesin bu haklı isyana destek vermesi lazımdır.
Pandemi nedeni ile eylem çok kalabalık olmayacak. Katılımı 30-40 kişi ile sınırlı tutuyoruz. Pandemi koşullarına dikkat edilecek bir protesto mektubu verilip basın açıklaması yapılıp eylem sonlandırılacak.
‘Bu eylem daha geniş kapsamlı bir eylem olmalıydı, kapıları da açtırmalıydık’ derlerse bu ayrı bir konu. Bu eylem kısa bir eylem. Ama önümüzdeki günlerde belki bir ültimatom gibi hükümetin önüne gitmemiz, çok daha geniş bir kitle ile eylem yapmalıyız. Boynumuzdaki ilmek tamamen sıktı. Bir sosyal patlamanın eşiğindeyiz. Mazbatalar poliste, mahkemelerde birikti. Ortalık düzeldiği anda hepsi birden tebliğ edilecek. Vatandaşın alım gücü düştükçe düşüyor, esnafın durumu felaket. Bankalarda borçlar çığ gibi büyüyor. Siyasetin ise bu konuda bizim önümüze bir alternatif koyduğu yok.”