Kıbrıs Türk Ticaret Odası 61. Olağan Genel Kurulu yapıldı
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) 61. Olağan Genel Kurulu, KTTO Mustafa Çağatay Konferans Salonu’nda yapıldı, Oda Meclisi Üyeleri belirlendi.
Genel Kurula Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Cihat Lokmanoğlu, Türkiye’den oda, borsa ve vakıf yetkilileri, ekonomik örgüt temsilcileri, sendika temsilcileri ve oda üyeleri ve bazı milletvekilleri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan Genel Kurul’da, Divan Başkanlığına Atay Cafer, Divan Başkan Yardımcılığına Pınar Başman Süren ve Divan sekreterliklerine de Dr. Nilay Onbaşı ve Şeniz Avcıoğlu getirildi.
Genel Kurul, Oda Başkanı Turgay Deniz’in açılış konuşması ve ardından sırasıyla misafir konuşmacıların Genel Kurul’a hitabıyla devam etti.
– Deniz: “Enflasyonla mücadelede gerekli önlemler alınmalı”
İlk konuşmayı yapan Turgay Deniz, “Kıbrıs Türk halkının bağrından doğan ve uzun yıllardan beri bu halkın çıkarlarını ön planda tutarak siyasal hakları ve ekonomik kalkınması için mücadele eden Kıbrıs Türk Ticaret Odası, bugün 61’inci genel kurulunu gerçekleştirmenin gururunu yaşıyor. Bu gururlu günümüzde sizleri aramızda görmek bizim için önemli bir onur ve mutluluk vesilesidir.” diye konuştu.
Son yıllarda dünyanın ilginç dönemlerden geçtiğini ifade eden Deniz, söyle devam etti:
“Olağanüstülükler bir türlü bitmiyor. On beş yıl kadar önce, 2008 ekonomik krizinden söz ediyorduk. Bu krizden çıktığımızı düşünürken Covid-19 pandemisi ile mücadele etmek zorunda kaldık. Pandemi sonrasında hem yüksek enflasyon hem de acımasız bölgesel savaşlarla karşılaştık. Bölgedeki jeopolitik gelişmelerin çevredeki ülkelere ama özellikle de Anavatan Türkiye’ye olan yansımaları bizi de doğrudan etkiliyor. Türkiye’deki ekonomik gelişmeler, fiyat istikrarsızlığı ve Türk Lirası’ndaki değer kayıplarının devam etmesi, Kıbrıs Türk ekonomisindeki belirsizlikleri de artırmaktadır.’
Deniz, nedenleri konusunda farklı düşüncelere sahip olunsa da yaşanan durumun önemli zorluklarla dolu olduğunu, hane halklarının geçinmekte zorlandığını, gelir dağılımının bozulduğunu ve ekonominin kayıt dışına kayarak devlet gelirlerinin de tehdit altına sokulduğunu herkesin her gün tekrar edip durduğunu belirtti.
“Bunların nedenleri üzerinde durarak, bize bağlı nedenleri dikkatle saptayarak halkımızın esenliği ve refahını ön planda tutacak aksiyon planları hazırlamak zorundayız. Bu olumsuzlukların hayatımızı en az düzeyde etkilemesi; bunun tam tersi olarak, yeni olanaklar yaratarak gelişme yollarının açık tutulması için çok çalışmamız gerekiyor.” diye konuşan Deniz, kapsayıcım olmaya ve genel çıkarları korumaya öncelik vermeye ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Ülkenin içinde bulunduğu enflasyonist ortamda, hükümetin hayat pahalılığını tetikleyecek düzenlemelerden uzak durmasını gerektiğine dikkat çeken Deniz, enflasyonla mücadelede gerekli önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Deniz, “Kıbrıs Türk Ticaret Odası, bu genel çerçeveye sadık kalmaya çalışarak yaşadığımız sorunlar için çözüm önerileri üretmeye ve bu önerileri başta hükümetlerimiz olmak üzere ilgili paydaşlarla değerlendirmeye önem vermektedir. Refah artışı için ülkemizde üretilen mal ve hizmetlerin hem kalite hem de miktar olarak artmasını sağlamak, çevremizdeki ekonomilerle iş bölümünü ve işbirliğini derinleştirmek gerekiyor. Refah artışı sağlayabilen bütün ülkelerin geçtiği yol tam da budur.” ifadelerine yer verdi.
“Kıbrıs Türk Ticaret Odası, çağdaş modelleri izlemek gerektiği düşüncesinde olmasına ve farklı sorunlar konusunda hazırladığı raporlarla neler yapılması gerektiğini gündeme getirmeye çalışıyor olmasına karşın bu konuda mesafe alamamış olmanın üzüntüsünü yaşamaktayız.” Şeklinde konuşan Deniz, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın genel olarak bu çerçeve içinde hareket etmekte olduğunu ve bunun toplumsal çıkarların korunması bakımından uygun bir çerçeve olduğu kanaatinde olduğunu ifade etti.
– Çeler: “Kıbrıs Türk Ticaret Odası, dünyaya açılan en önemli kapı…”
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler de, kimsenin kimseye zengin ya da fakir edebiyatı yapmaya hakkı olmadığını ifade etti.
Çeler, “Tabii ki ticaret insanları ve sanayicilerimiz, çalıştıkları, ürettikleri ve uğraştıkları sürece daha da zengin olmalıdır. Ancak diğer taraftan da emeğin de hakkını koruyarak, bu ülkenin geleceği için iki tarafında birbirini desteklemesi ve yükümlü olduğunu unutmamamız gerekir.” diye konuştu.
Çeler, devletin adil vergi toplama sistemini hayata geçirip kaliteli sağlık sistemi, güvenli yollar, sürdürülebilir bir çevre, yaşam ve refah için toplumun yararına kullanmak zorunda olduğunu belirtti.
“Devlet, kötü günler için pandemi ya da ekonomik krizlerde sizlerin geleceğini koruyabilmek adına da devlet hazinesinde ayrı fonlar oluşturmalıdır. Kötü günlerde teşvikler vererek sizden aldığını size veren bir yapı oluşması zorunludur. Para biriminin giderek değersizleşmesinden dolayı da yaşadığımız ekonomik krizlerde dünya ile rekabet etmemiz maalesef çok da kolay değildir.” ifadelerine yer veren Çeler, herkesin koltuk sevdasını bir kenara bırakarak ülkenin bekası ve geleceği için mücadele adına birlikte çalışmak zorunda olduklarını ifade etti.
2004 yılından itibaren dünyaya açılan en önemli kapısının Kıbrıs Türk Ticaret Odası olduğunu vurgulayan Çeler, “Dünyaya açılan bu kapının dikkatli bir şekilde korunması, bu kapının ülke geleceği, ekonomisi ve insanlarımız için doğru kullanılması, bu mücadelenin bu çalışmaların daha ileriye taşınması hepimizin en büyük görevidir.” dedi.
Çeler, “Kıbrıs konusunda uzlaşmaz bir taraf olabilir. Evet her defasında bizleri ambargolarla ve benzeri uygulamalarla aşağıya çekmeye çalışanlar olabilir ama biz buna karşılık ne yapıyoruz? Sormak zorundayız. Ülkede yaşanan işsizlik oranları, üretimdeki maliyetlerin artışları, hayat pahalılığı göz önündedir. Devleti yönetenlerin kamu maliyesindeki açıkları kapatmak uğruna hayata geçirdikleri ölçüsüz vergilendirme ya da masraflar, harçlar kabul edilebilir gibi değildir.” şeklinde konuştu.
-Gardiyanoğlu: “Kayıt dışılığın önüne geçmek en önemli hedeflerimizden biridir”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da, bir iş insanının en önemli şeyinin “zaman” olduğunu dile getirdi.
Ticari hayatın sıkıntılarının farkında olduklarını kaydeden Gardiyanoğlu, “Sayın Başbakan Ünal Üstel’in talimatlarıyla kayıtlarımıza baktığımızda hükümetimiz teşvik ve prim olarak bugüne kadar 1.6 milyar TL ödedi.” diye konuştu.
Çalışma hayatının her zaman yanında olan bir Bakanlık olduklarını ifade eden Gardiyanoğlu, çalışma hayatının kayıt altına alınmasına yönelik bir af geçirildiğini ve bugüne kadar 4 binin üzerinde bir başvurunun olduğunu söyledi.
“Küçük ölçekli ve ticari faaliyetlerin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde, affında 20. günündeyiz. Bu rakamlar daha da artacak inancındayız.” ifadesini kullanan Gardiyanoğlu, kayıt dışılığın önüne geçmenin en önemli hedefleri olduğunu vurguladı.
Bakanlık olarak her zaman çalışma hayatıyla iç içe olduklarını belirten Gardiyanoğlu, birçok çalışmanın olduğunu ve çalışmalarına aralıksız devam edeceklerini söyledi.
Gardiyanoğlu, çalışmaları hakkındaki detayları da ilerleyen günlerde paylaşacaklarını ifade etti.
– Amcaoğlu: “Yönettiğiniz yapıyı iyi tanımanız gerekiyor”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da, “Yönettiğiniz yapıyı iyi tanımanız gerekiyor.” ifadesini kullandı.
“Sektörünün nicelik yanında nitelik olarak da büyümesi gerekiyorsa, bunun yanında mikro anlamdaki ihtiyacınızı karşılayabilecek üretim yapmak zorundaysanız. Makro anlamdaki ihracatı yükseltebilecek yatırımları da yapmak zorundaysanız.” şeklinde konuşan Amcaoğlu, onlara göre adım atmak ve planlama yapılması gerektiğini dile getirdi.
Turizm ve eğitim konusunda yapılması gereken yatırımlara değinen Amcaoğlu, ihracat konusunda da adımlar atmaya devam ettiklerini ifade etti.
Enerjinin önemine dikkat çeken Amcaoğlu, birçok alanda ve sektörde enerjinin önemli bir ihtiyaç olduğunu belirtti.
Amcaoğlu, enerjiye olan ihtiyacın karşılanabilmesi, yatırımların sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için hükümet olarak gerekli çalışmaları tamamladıklarını söyledi.
Meclis’teki çalışmaların tamamlanmasının ardından bunların sürekli hayata geçmesi gerekmekte olduğunu belirten Amcaoğlu, “Sonuç odaklı adımlar atmak zorundayız.” dedi.
“Enerjiyle alakalı çok tartışmalar yapılıyor ve çok haksız eleştiriler oluyor. Bu konuda cephe açarak birileriyle tartışarak değil sonuç odaklı çözüme ulaşabilmeyi hedefleyerek adımlar atmak zorundayız.” ifadelerini kullanan Amcaoğlu, hükümet olarak buna itina gösterdiklerini belirtti.
Elektronik etiketle ilgili çalışmaları bitirdiklerini kaydeden Amcaoğlu, elektronik etiket uygulamasının bütün işletmelerde başlayacağını ifade etti.
Genç işsizlik oranının pandemi de yüzde 29, bugün ise yüzde 14 civarında olduğunu belirten Amcaoğlu, işsizlik ve enflasyon konularına değindi, bazı veriler paylaştı.
– Arıklı: “Hükümetlerin ortalama ömürleri 11,5 ay”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da “20 Temmuz 1974 zaferi ile askeri zafer elde ettik ve Kıbrıs’ın kuzeyinde bir devlet kurduk. Ama bu zaferi ekonomik ve siyasi zaferlerle destekleyemedik.” diye konuştu.
1974’ten sonra KKTC’de kurulun hükümet sayısına değinen Arıklı, “İstikrar olmadan siyasi kalkınmadan da zaferlerden de bahsedemezsiniz.” dedi.
“Biz de bu hükümeti kurarken işte bunun için istikrar dedik.” ifadesini kullanan Arıklı, emin adımlarla yollarına devam ettiklerini söyledi.
Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalara ve projelere değinen Arıklı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni “bilişim adası” haline getireceklerini ve bunun “büyük bir vizyon” olduğunu aktardı.
Limanların halinin işler acısı durumda olduğunu belirten Arıklı, konuyla ilgili rapor hazırlattıklarını belirtti. Arıklı, bu limanların çok acil bir şekilde yap-işlet-devret modeliyle özelleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Arıklı, “Bunun dışında yine ekonomiyi özellikle ev ekonomisini destekleyecek PTT AVM projesi var. Bu da çok önemlidir. Evlerde kadınlarımızın işleyeceği ürünleri Türkiye’nin PTT AVM mağazalarına toplu olarak vereceğiz ve bununla ilgili de ev kadınlarımızın ciddi bir geliri olacak. Ev ekonomisine ciddi bir destek verecek. Bununla ilgili lansmanı da önümüzdeki birkaç hafta içerisinde hayata geçireceğiz. Dolayısıyla şunu anlatmaya çalışıyorum. İstikrar istikrar istikrar…” dedi.
KKTC’de bugüne kadar kurulan hükümetlerin ortalama ömürlerinin 11,5 ay olduğuna dikkat çeken Arıklı, 1960’da kurulan başkanlık sisteminin Güney Kıbrıs’ta aynen devam ettiğini, KKTC’de de Başkanlık sisteminin bir an evvel konuşulmasının çok büyük fayda olacağını söyledi.
Arıklı, konuşmasında ayrıca Tayvan modeline de artık yavaş yavaş hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
– Erhürman: “Bu ülkede yaygın bir mutsuzluk, huzursuzluk ve umutsuzluk var”
Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, istatistikle konuşmayı çok sevdiğini belirterek “Keşke olsa da konuşsak. Nüfusu bilmediğimiz bir yerde gençlerin kaç tanesinin iş bulduğunu ya da bulamadığını hesaplayabiliyoruz?” diye konuştu.
“Geçmişteki sermaye birikimi ile bugünkü sermaye birikimi kıyaslanabilir bile değil. Çok ciddi bir sermaye birikim var ülkede. Kimse aksini iddia edemez. Çok ciddi bir zenginleşme var.” ifadelerine yer veren Erhürman, ülkede bu kadar ciddi sermaye birikimi varken gençlerin bu ülkede yaşamak istemediğini ve göç etmeyi düşündüklerini ifade etti.
Erhürman, “Yani bu ülkedeki mutsuzluk sadece yoksul kesimin yaşadığı bir şey değildir. Bu ülkede yaygın bir mutsuzluk, huzursuzluk ve umutsuzluk var. Bir kere bu tespiti yapmak zorundayız. Çünkü mesele, ne kadar çok paranız olduğu meselesinin çok ötesindedir.” dedi.
Erhürman, öngörülebilir olmayan bir yerde yatırımcının yatırım yapmayı düşünmediğini ifade etti.
“Öngörülebilirliğin olmadığı yerde yatırım büyür, daha sonra balon gibi patlar.” şeklinde konuşan Erhürman, bu ülkenin siyasi koşullarının öngörülmezliğinin ekonomik öngörülemezliği de beraberinde getireceğini savundu.
Narenciye konusunun dahi öngörülemediğini kaydeden Erhürman, “Şu anda narenciye bahçeleri bir bir imara dönmeye başladı. Üretimden kopuyor. Harnup üretimi, memlekette çok önemlidir. Daha fiyatı açıklanmadı. O da öngörülebilirliğini kaybetti. Bir bir üretimden kopuyoruz.” ifadesini kullandı.
Erhürman, “Biz, iki eşit kurucu ortaktan biriyiz. Hiç kimse ağzıyla kuş tutsa bizim bu statümüzü elimizden alamaz. Siyasi eşitliğimiz kabul edilmedikçe, biz masaya oturmayız.” şeklinde konuştu.
Erhürman, ülkede çocukların mutsuz olduğunu ve göçten bahsetmelerinden de kendisinin mutsuz olduğunu belirtti.
– Üstel: “Uzun soluklu, istikrarlı hükümetlerin olması gerekiyor”
Başbakan Ünal Üstel de, “Bu gelinen noktada birlik ve beraberlik noktasında ülkemiz daha ileri nasıl götürebiliriz? Öneri koyun, tartışalım. Bu ülkede nüfus sayımı ne zaman yapıldı? Ülkede otomasyon sitemi, e-devlet yok.” diye konuştu.
Hükümete geldikleri günden beri e-devlet konusunda ellerinden gelen gayreti sarf ettiklerini ifade eden Üstel, hükümet olarak bu konuda yaptıkları çalışmalara değindi.
“Kimse parmağının arkasına saklanmasın. Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nı gözden geçirmemiz lazım. Uzun soluklu istikrarlı hükümetlerin olması gerekiyor.” ifadesini kullanan Üstel, Türkiye Cumhuriyeti ile en üst düzeyde imzalanan İktisadi Mali İşbirliği Protokolleri ile ülkeyi her gün daha çağdaş bir noktaya getirmek için ellerinden gelen gayreti sarf ettiklerini söyledi.
Yılmadan ve bıkmadan ticaret ile uğraşanları yürekten kutladığını ifade eden Üstel, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın önemine değindi.
Haspolat sınır kapısının açılır vaziyete getirilmesi için düğmeye bastıklarını kaydeden Üstel, çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Üstel, e-devlet ile otomasyon sistemlerinin olmamasından dolayı istatistiki verilerin olmadığını belirtti.
Nüfusun belirlenmesi için “adrese dayalı bir sistem” kurulduğunu ve çalışmaların sürdüğünü ifade eden Üstel, “İstikrar olursa, ülkede istikrarın getirdiği meyveleri hep birlikte göreceğiz ve çocuklarımız istikrar sayesinde de moral bulacak.” dedi.
Hükümet olarak yaptıkları çalışmalara değinen Üstel, hem ekonomik hem de diğer sektörlerle de bir araya geleceklerini ifade etti.
“Turizm önemlidir ve lokomotif sektörümüzdür.” diyen Üstel, hem inşaat sektörünü hem turizmi baltalamak için Rumların girişim yaptığını söyledi.
Üstel, Güney Kıbrıs’ın KKTC’deki ekonomiyi yıpratmak için elinden gelen gayreti sarf ettiğini dile getirdi.
-Seçim
Konuşmalarına ardından Genel Kurul toplantısı 60. Dönem Faaliyet Raporu ve 60. Dönem Mali Raporun takdim edilerek aklanması ile devam etti. Oda murakıbı olarak D. K. Deniz&Co. tayin edildi.
Sonrasında 61. Olağan Genel Kurul Meclis seçimi ile devam etti.
Meclise giren üyeler şöyle belirlendi:
Lefkoşa Bölgesi:
“Ahmet Melih Karavelioğlu, Ahmet Ratib, Ali Başman, Alp Cengiz Alp, Eda Kervanlı, Emre Olgun, Enver Çakartaş, Evren Günsel Erçelik, Fikri Şener, Güliz Kaner, Hilmi Can, İbrahim Özcan, Mazhar Iqbal Choudhry, Mehmet A. Kader, Mustafa Erk, Mustafa Hançerli, Necat Yüksel, Nilay Nizam Paralik, Okyay Sadıkoğlu, Olgu Afşaroğlu, Omaç Cin, Orhan Şevket, Rauf Denktaş, Savaş Çelik, Turgay Deniz, Zeynel Abidin Arar.”
Girne Bölgesi:
“Alev Kahveci, Aziz Limasollu, Leyla Candar, Mehmet Başel, Memduh Aybar, Serhan Kombos,Şensev Ertan,Tüge Dolmacı, Yaprak Özyalçın, Yıldıray Ayan, Yüksel Akay, Ziynet Şah.”
Mağusa Bölgesi:
“Ali Doratlı, Göksu Kelebek, Hasan Gazioğlu, Hüseyin Zeki, İzlem Nizam, Muhit İnce, Nihat Dörter, Niyazi İbrahim Ziya, Ramazan Gündoğdu, Salih Biren, Vargın Varer, Yusuf Acemoğlu.”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası 61. Olağan Genel Kurulu dilek ve temenniler ile sona erdi.
Öte yandan, 2 Eylül Pazartesi günü saat 17:30’da yapılacak olan 61. Çalışma Dönemi 1’inci Meclis toplantısında, Yönetim Kurulu Başkanı, Başkan Vekilleri ve Yönetim Kurulu Üyeleri seçilecek.
(MK/ŞEB) Fotoğraflı