Toros: Hükümet pamuk ipliğine bağlı
CTP Milletvekili Fikri Toros, ülkede çok büyük ekonomik, sosyal sorunlar olduğuna, sorunlara çare bulunamadığına, kamu maliyesinin 300-500 milyon TL açık verdiğine, işyerlerinin zorda olduğuna, işsizliğin arttığına, paranın sürekli değer kaybettiğine dikkat çekerek, Başbakan Ersan Saner’in zamana oynadığını, “erken seçim tarihi belirleme” gibi konularla boşuna kriz yaratarak dikkati dağıttığını kaydetti.
Toros, Başbakan Saner’in ‘Muhalefet neyin peşindedir?’ diye algı operasyonu yaptığını belirterek, muhalefetin yapılan yanlışların düzeltilmesi için çaba sarf ettiğini söyledi.
Muhalefet ve iktidarın sunduğu önerilerin AD-HOC komitesine aktarılmasının yasal olmadığını vurgulayan Toros, konuyu yargıya taşıyacaklarını ve yargının kararına göre hareket edileceğini belirtti.
Hükümetin pamuk ipliğine bağlı olduğuna ve her an kopabileceğine dikkat çeken Toros, yeni parti kurulacağı yönünde söylentiler olduğunu, gelişmelerin bunu işaret ettiğini söyledi.
Fikri Toros, Haber Kıbrıs Web TV’de yayınlanan “Markaj” programına katılarak, Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.
“Hayat pahalılığını dondurarak, 1 ayda 35 milyon TL tasarruf edecekler”
Hayat pahalılığı ödeneğinin askıya alınmasının ivediliğinin görüşülmek istendiğini anlatan Toros, daha önce hayat pahalılığı ödeneğinin ertelendiğini ve geriye dönük olarak ödendiğini ancak son olarak şu anda hükümetin yapmak istediğinin ise 4 ay boyunca hayat pahalılığını dondurup geri vermemek için yasal düzenlemeye gitmek olduğunu belirtti.
Devlet bütçesinde yer almasına rağmen hayat pahalılığının askıya alınmak istendiğine işaret eden Toros, “Bu karar anayasaya aykırıdır. Yasa gücüyle kararname yaptılar, telafi etmek için yasa tasarısı yapıldı. Yasa tasarısı haziran ayında oylanacak. Yasa oylandığı tarihte yürürlüğe girer ve geri dönük işlemez. Yasa geçse bile arada bir aylık bir süre var. 4 ayda 140 milyon tasarruf hedeflenirken, 1 ayda 35 milyon TL tasarruf edecekler. Atılacak taş, ürkütülecek kuşa değmeyecek” ifadelerini kullandı.
“Yardım paketleri kurtarma paketlerine dönüştü”
Aşılama programlarının kağıt üstünde olduğuna dikkat çeken Toros, “Türkiye ve AB’ye dayalı aşı programı makul ve mümkün değildir. Bu durum, bizi toparlanmaya götürmez, belirsizliğe neden olur. Başka ülkelerde yardım paketleri, kurtarma paketlerine dönüştü. Sosyal ve ekonomik sorunlara yönelik hibeler yapılıyor. Bizde bunlar olmadığı için ekonomi tamamen çöktü. TL değer kaybediyor. Faizler bir yılda yüzde 14 arttı” şeklinde konuştu.
“UBPli bir arkadaş, yediğimiz dayağa değmedi dedi”
Sabit gelirlilerin maaşlarının piyasada talebi oluşturan yegâne kaynak olduğuna vurgu yapan Toros, “Dışarıdan para gelmiyor. Turizm, üniversiteler ve emlak sektörünün durumu ortada. Yurt dışından turist, öğrenci ve emlak almak için insanlar gelmezken ve bunun sıkıntıları yaşanırken, halkı daha da fakirleştirmek istiyorlar. UBPli bir arkadaş, hayat pahalılığı ödeneğini dondurma girişimleriyle ilgili ‘yediğimiz dayağa değmedi’ dedi. Sorumlu ve yapıcı bir muhalefet yaptık dikkate alınmadı” dedi.
“Kamu çalışanlarının alacaklarına göz dikildi”
Bertan Zaroğlu’nun meclise istifası ile geldiğini ancak Ad-Hoc komitesinde yer aldığını aktaran Toros, “Hükümet programında erken seçim en geç ekim diye yazıyor. ‘Seçim hükümeti’ yazıyor. Bağımsız milletvekilleriyle, koltuk değneğiyle ayakta tutuluyor. Meclisi açamıyorlar. Bu durum sürdürülebilir değil. Kamu maliyesi 300-500 milyon TL açık veriyor. Açığı kapatmak için kamu çalışanlarının alacaklarına göz dikildi” diye konuştu.
Hayat pahalılığının kesilmesinin fakirleştirmeye yönelik olduğuna dikkat çeken Toros, “Geçen yıl yüzde 15, bu yıl ise yüzde 50 alım gücü düştü” dedi.
“Maaş ödemeden 3 gün önce alarm ziline basıyorlar”
Devletin görevinin halka refah sunmak ve ekonomik çarkları döndürmek olduğunu anlatan Toros, “Maaş ödemeden 3 gün önce alarm ziline basıp, ‘ödeyemeyebiliriz’ değip, ardından ‘Ankara’dan para getirdim’ denilmesi doğru değildir” şeklinde konuştu.
“2 ile 4 yılda eskiye dönüş olabilir”
Açılım ile ilgili hükümetin bir programı olmadığını aktaran Toros, “Bize benzer ülkelerle kıyaslamak gerekirse 2 ile 4 yılda eskiye dönüş olabilir. Malta ve Güney Kıbrıs’ı bizimle benzer buluyorum. Yönetim kültürü imkan ve potansiyeller açısından yakınız” ifadelerini kullandı.
“Güney ve AB ile ilişkiler tehlikeye atılmıştır”
Cenevre’deki gayrı resmi 5+BM toplantısında kabulü imkansız ve müzakereleri etkileyen ön şartların sunulduğuna işaret eden Toros, “Yalnızlaşıyoruz. Güney ve AB ile ilişkiler tehlikeye atılmıştır. Cumhurbaşkanı ve hükümet, pozisyonun değişmeyeceğini söylüyor. Yani zor günler bizi bekliyor” şeklinde konuştu.
“AD-HOC komitesini yargıya taşıyoruz”
Muhalefet ve iktidarın sunduğu önerilerin AD-HOC komitesine aktarılmasının yasal olmadığını vurgulayan Toros, “Konuyu yargıya taşıyoruz. Yargının kararına göre hareket edilecek. Serdar Denktaş da uzlaşının şart olduğunu ve çoğunluk sayının istismar edilerek demokrasinin çiğnenmesinin doğru olmadığını söyledi. ‘Anlaşılmazsa oyum olumsuz olacaktır’ dedi. Hükümetten fire verilirse tarih kabul edilmeyecek” dedi.
“Yeni parti kurulacağı yönünde söylentiler var”
Hükümetin pamuk ipliğine bağlı olduğuna ve her an kopabileceğine dikkat çeken Toros, “Yeni parti kurulacağı yönünde söylentiler var. Gelişmeler bunu işaret ediyor.
Hükümetin bazı icraatları nedeniyle anayasa çiğneniyor. Ekonomi kötü. İşsizlik 12 bin arttı. Para değer kaybetti” ifadelerini kullandı.
“Meşru zemini terk ederek yalnızlaştık”
Kıbrıs sorununda kendi kendimizi meşru zemini terk ederek yalnızlaştırdığımızı anlatan Toros, “Pandemi koşulları yalnızlığı tekrar hatırlattı. DSÖ güvenlik haritalarında yer almayan, AB yardım fonlarından yararlanmayan ve uluslararası finans kuruluşuna başvurmayan Kuzey Kıbrıs’tan bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
“Komitede eşitlik olması durumunda reddedilir”
AD-HOC komitesinin seçim tarihini ve seçim yasasını değiştirmek için kurulduğunu anlatan Toros, komitede eşitlik olması durumunda reddedilir ve konu genel kurula gelir. Serdar Denktaş ve Bertan Zaroğlu’nun çıkışlarından dolayı, birkaç gün sonra ne olur bilemeyiz ama en azından şimdiki duruma göre genel kuruldan geçmesi imkansız” ifadelerini kullandı.
“Saner, kriz yaratarak dikkati dağıtıyor”
Başbakan Ersan Saner’in zamana oynadığını ve boşuna kriz yaratarak dikkati dağıttığını ifade eden Toros, ‘Muhalefet neyin peşindedir?’ diye algı operasyonu yapıldığından bahsetti. Toros, muhalefetin, hükümetin yaptığı yanlışların düzeltilmesi için çaba sarf ettiğini söyledi.
(HABERKIBRIS)