Eylül ayında küçükbaş hayvanlarda görülen Mavi Dil Hastalığı, hayvansal gıdaların güvenliğine dair kamuoyunda endişe yaratırken, Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği’nden yapılan açıklamada, hastalığın insanlara bulaşmadığı belirtildi. Birlik Başkanı Vet. Hek. Burak Toksoy, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün (WOAH) de teyit ettiği üzere Mavi Dil Hastalığı’nın zoonoz bir hastalık olmadığını, bu nedenle et ve süt ürünleri tüketiminde herhangi bir sağlık riski bulunmadığını vurguladı.
Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birlik Başkanı Vet. Hek. Toksoy’un açıklaması şöyle:
Eylül ayı ortalarında ülkemizde özellikle küçükbaş hayvanlarda klinik semptomlarla kendini gösteren Mavi Dil Hastalığına bağlı olarak toplumda “güvenli hayvansal gıda arzı” konusunda endişeler gelişmiştir. Topluma güvenli hayvansal gıda arzı konusunda tek yetkili meslek grubu olarak öncelikle ve ısrarla belirtmek isteriz ki Mavi Dil Hastalığı zoonoz bir hastalık DEĞİLDİR. Dolayısı ile insanlara bulaşması OLASI DEĞİLDİR. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) bildirilerine göre de bugüne kadar, direkt hayvana temasla veya hayvansal ürün tüketimi kaynaklı (taze et, süt, işlenmiş ürün, vs.) Mavi Dil hastalığının insanlara bulaştığı yönünde hiçbir tespit ve kayıt bulunmamaktadır.
Hastalık semptomu gösteren hayvanlar için, hayvan sahibinin Kaza Veteriner Dairesi ve veteriner hekimine ihbarı sonrasında ikincil hastalıklara karşı koruyucu ve semptomatik tedavi protokolü başlatılır. Hastalık varlığından şüphelenilen işletmelere Veteriner Dairesi tarafından hayvan hareketi yasağı (karantina) uygulanır. Buna göre işletme sahipleri hiçbir şekilde damızlık ve/veya kasaplık nitelikli hayvan alım ve satımı yapamaz. Kasaplık hayvan satışları, üreticinin bağlı bulunduğu Kaza Veteriner Dairesinin iznine bağlı olarak ve veteriner hekim muayenesi sonrası sadece sağlıklı olup herhangi bir hastalık semptomu göstermeyen hayvanlar için gerçekleştirilir. Ayrıca Veteriner Mevzuatında belirtilen kurallar gereğince de Veteriner Dairesi Müdürlüğü’nden ruhsatlı mezbahalarda kesim öncesi yapılan kayıt ve sağlık muayeneleri esnasında hastalık semptomu gösteren ve eti insan tüketimi için risk teşkil eden hayvanların kesimine izin verilmeyerek, yerinde imha edilmeleri sağlanmaktadır. Mavi Dil hastalığından ayrı olarak mezbahalarda yapılan kesim öncesi canlı hayvan muayenesi esnasında viremi ve/veya septisemi durumlarında yüksek ateş varlığı söz konusu olduğu zaman, hayvanın kesimine izin verilmeden doğrudan imha edilmesi sağlanmaktadır.
Güvenli hayvansal gıda üretimi ve piyasaya taze et arzı konusunda, canlı hayvanın gıdaya dönüştüğü tesislerde (mezbaha) Yetkili Makamlar ve Belediyelere büyük görev düşmektedir. Veteriner Mevzuat Kuralları gereği ülkemizde faaliyet sürdüren tüm mezbahalar, Veteriner Dairesi’ne kayıtlanarak ruhsat almak zorundadır. Fakat bilindiği üzere ruhsatlandırma işlemleri halen hiçbir Belediye mezbahasına uygulanamamış olup, bu mezbahalar halen Yetkili Makamdan ruhsatsız olarak ve daha önceki dönemlerde de basına da yansıdığı üzere gayri sıhhi koşullarda hizmet yürütmeye devam etmektedir. Son 5 yıllık sürede Veteriner Dairesi’nin yetkisi ve/veya ilgili bazı Belediye yönetimlerinin kendi rızalarıyla 6 adet mezbaha kapatılmıştır. Fakat kalan diğer Belediye mezbahaları düzeltme faaliyetlerine devam etmekte ve halen faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Birliğimizin daha önceki bildirilerinde de bahsetmiş olduğumuz Mavi Dil hastalığına bağlı ölen hayvanların tazmin edilmesi konusunda Genel Tarım Sigortası Fonu kapsamının ve kriterlerinin tekrar gözden geçirilerek, ölen hayvanların birim kilo ücretle değil, hayvan türüne ve yaş aralığına göre değişen ücretlerle tazmin edilmesinin daha doğru olacağını vurgulamak isteriz. Şu an ilgili mevzuata göre Mavi Dil hastalığından ölen hayvanların ortalama kilosuna göre belirlenen ücretin bir kısmı tazmin edilmektedir. Tazminat oranının tekrar gözden geçirilerek, hızlı gelişen ve kontrol dışı çevresel faktörlerin (rüzgar şiddeti, yönü, hızı, hava sıcaklığı, vs.) vektörel yayılımda etkili olduğu bu tip hastalıklarda, özellikle üreticilerin ve diğer kurumların hayvanları korumada etkisiz ve yetersiz kaldığı durumlar söz konusu olduğunda, üreticinin en az maddi zararla atlatabilmeleri sağlanmalıdır.
Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği Yönetim Kurulu olarak;
- İlgili Yetkili Makamların yasal çerçevede almış olduğu doğru ve hızlı kararların;
- Eksik ve/veya yanlış uygulamalar ve yönlendirmeler ile toplum sağlığını olumsuz etkileyecek durumlar söz konusu olduğunda, gerekli düzeltme faaliyetlerinin yetkili makamlarca yapılmasının;
- Toplum sağlığı gözetilerek Yetkili Makamlar tarafından uygulanacak düzeltici faaliyetlerin ve yasal yaptırımların caydırıcı şekilde uygulanmasının;
Destekçisi olduğumuzu belirtiriz.