Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesinin elzem olduğunu belirtti.
“Ada’daki gerçeklerden kopuk, her iki tarafın rızasını yansıtmayan federal çözüm önerilerinin bizi bir sonuca ulaştırmayacağını on yıllardır sonuçsuz kalan müzakerelerde gördük.” diyen Yılmaz, federal çözümün artık tüketildiğini ifade etti.
Başbakan Ünal Üstel ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Concorde Hotel’de basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanvekili Celal Adan, TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Mehmet Önder Aksakal, MHP Milletvekili Ahmet Erbaş, bazı bakanlar, milletvekilleri ve yetkililer katıldı.
– Yılmaz: “Kıbrıs Türk halkıyla sevincimiz ve neşemiz birdir”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen burada bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere tüm Kıbrıs Türk halkının Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Yılmaz, bayramların kendilerini birleştiren, ortak kaderi ve sevinci pekiştiren özel günler olduğunu kaydetti.
“Kıbrıs Türk halkıyla sevincimiz ve neşemiz birdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bayramı bizim bayramımızdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu bizler için de bir sevinç ve gurur kaynağıdır.
41 senedir Anavatan’daki kardeşleriniz sizlerle beraber bugünü kutluyor.” diye konuşan Yılmaz, geçmişe bakıp Kıbrıs Türk halkının yaşadığı zorlukları düşündüklerinde, KKTC’nin bugün gelmiş olduğu noktanın herkes için bir gurur vesilesi olduğunu kaydetti.
Yılmaz, KKTC’nin gelişerek güçlenmesi için, Kıbrıs Türkünün istikbali ve refahı için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Her yıl imzaladıkları İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmaları’nın KKTC’nin istikbali ve refahı için gösterdikleri gayretin bir yansıması olduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Başbakan Sayın Üstel ve hükümet üyeleriyle yaptığımız görüşmelerde güncel anlaşma çerçevesindeki projelerin bir an önce hayata geçirilmesi için atılacak adımları ele aldık. Ulaşım altyapısında büyük adımlar atıyoruz. Karayolu Master Planı çerçevesinde başlattığımız projeler, KKTC’nin karayolu ağını modernize etmeye yönelik en kapsamlı çalışmalar arasında yer alıyor. Cumhuriyet Meclisi ve Cumhuriyet Parkı Ulaşım Yolları tamamlanmış durumda. Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu’nun ikinci etabını ise 2025 yılına kadar tamamlayarak, trafiği rahatlatacak ve ulaşımı hızlandıracağız. Köy yollarının iyileştirilmesi çalışmalarımız da hızla devam ediyor; bu kapsamda ıslah edilmesi planlanan 322 kilometrelik yol ağının 152 kilometresi hâlihazırda trafiğe açıldı.”
Asrın projesi olan su temin projesiyle, Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a uzanan yaşam kaynağını her eve, her haneye ulaştırmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Yılmaz, 2025’te tüm yerleşim yerlerine iletilen suyun belediye sistemleriyle entegre edilerek etkin bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak depo bağlantı hatlarını tamamlayacaklarını kaydetti.
“Bu proje, Kıbrıs Türk halkının su ihtiyacını güvence altına alacaktır.” ifadesini kullanan Yılmaz, tarımsal sulama alanında ise Orta Mesarya Ovası Sulama İletim Hattı projesinin ikinci kısmını 2025’te tamamlamayı öngördüklerini söyledi.
Yılmaz, “Eğitim alanında çocuklarımızın daha iyi koşullarda öğrenim görmesi için, 23 okulun donanım ve bakım ihtiyaçlarını karşılayarak KKTC’deki eğitim altyapısını güçlendiriyoruz. Yükseköğrenim alanında ise yeni yurt projeleri ile öğrencilerimizin barınma sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Bu kapsamda okulların yapım ve bakım/tamiratı için 227 milyon lira kaynağı bu hafta tahsis ettik.” diye konuştu.
– “24 Aralık 1963 Girne Askeri Hastanesi, modern sağlık hizmetlerinin sunulacağı önemli bir merkez olacak”
Sağlık alanındaki yatırımlarla Kıbrıs Türk halkının sağlık ihtiyaçlarına yanıt verdiklerini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Dün açılışını gerçekleştirdiğimiz 24 Aralık 1963 Girne Askeri Hastanesi, modern sağlık hizmetlerinin sunulacağı önemli bir merkez olacak. Bünyesinde 3 ameliyathane, 8 yoğun bakım ünitesi bulunduran 100 yatak kapasiteli bu tesis, bölgedeki sağlık altyapısına büyük katkı sağlayacak. Yine eylül ayında Sayın Başbakanla imzaladığımız protokolle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan Türk vatandaşları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının ayakta tedavi hizmetlerini bu hastanemizde başlatmış olduk. Adanın enerji arz güvenliği meselesi de birinci önceliklerimiz arasında bu çerçevede elektrik arzında sıkıntı yaşanmaması için gerekli tedbirleri alıyoruz, Türkiye’den gönderilen mobil santrallerin işletilmesi ile bakım ve onarımlarına ilişkin çalışmalara devam ediyoruz. Adanın enerji arz güvenliği ile alakalı olmak üzere Kablo ile elektrik projesini ve diğer alternatifleri de birlikte değerlendiriyoruz. Bu konuda 2025 yılı içerisinde somut adımların atılmaya başlanacağının müjdesini buradan size vermek istiyorum.”
Yılmaz, Rum tarafının Türk tarafıyla anlaşma sağlayabilmesi durumunda kendileri için de ekonomik olarak çok daha kazançlı bir şekilde hem su hem enerji hem de başka konularda sonuçlar almasının mümkün olduğunu kaydetti.
“Bu inatlaşmaktan vazgeçip adanın ortak menfaatleri konusunda, Ada’nın Avrupa Birliği’nin enterkonnekte sisteminin Türkiye kanalıyla bağlanması en rasyonel, akılcı ve düşük maliyetli çözümdür. Siyasi ideolojik sebeplerle bu çözümleri bırakıp hem teknik olarak olmayacak hem de olsa bile çok büyük maliyetler getirecek projeler peşinde koşmaları kendileri açısından da büyük bir yanlıştır. Bizim teklifimiz açık. Gelin bu Ada’nın tamamını Avrupa Birliği’ne Türkiye üzerinden en akılcı şekilde enterkonnekte sisteme bağlayalım.” ifadelerini kullanan Yılmaz, Ada’nın enterkonnekte sisteme geçmesi durumunda yenilenebilir enerji konusunda da büyük bir potansiyel oluşacağını ifade etti.
– “Belediyelere ve köylere altyapı yatırımları için 300 milyon lira kaynak ayırdık”
Yerel yönetimleri desteklemek amacıyla belediyelere ve köylere altyapı yatırımları için 300 milyon lira kaynak ayrıldığını belirten Yılmaz, bu sayede, yerel projelerin hız kazanmasını ve halkın yaşam kalitesinin artmasını hedeflediklerini aktardı.
Yılmaz, “Benzer şekilde; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde reel sektörün gelişmesi ve güçlenmesi amacıyla oluşturduğumuz sanayiciye destek, girişimcilik, turizm ve tarımsal hibe programlarına bu yıl 110 milyon lira kaynak ayırdık. Bütün hazırlıklar tamamlanmış olup bu ay içerisinde elektronik başvuru kabul sürecini başlatıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bir ülkenin sadece kamu yatırımlarıyla kalkınamayacağını belirten Yılmaz, özel sektörün ve girişimciliğin mutlaka desteklenmesinin önemine dikkat çekti.
– “Türkiye’nin e-ticaret tecrübesiyle, KKTC’de e-ticaretin yaygınlaşması için tüm adımları atıyoruz”
Türkiye’nin e-ticaret tecrübesiyle, KKTC’de e-ticaretin yaygınlaşması için tüm adımları attıklarını kaydeden Yılmaz, Türkiye’nin ticaret tecrübesiyle Kıbrıs Türk üreticilerin ürünlerini dünya pazarına sunması, üretim ve ticareti desteklemek yönünde; gümrük otomasyonu, ihracat destekleri ve fuar teşvikleriyle ticaret hacmini artırırken, Kıbrıs Türk üreticilerinin doğrudan uluslararası pazarlara erişimini sağlamakta kararlı olduklarını ifade etti.
Atık yönetiminin genel planlanması konusunda da KKTC’ye destek verdiklerini dile getiren Yılmaz, “Bu çerçevede, katı atık düzenli depolama sisteminin oluşturulması ve atık su yönetimi için başlatılan çalışmaları en kısa süre içinde hayata geçireceğiz. Ayrıca, tapu hizmetlerindeki işlemlerinin sadeleştirilmesi, dijitalleştirilmesi, bürokrasinin azaltılması ve değerleme işlemlerinin uluslararası standartlara kavuşturulması için toplamda 20,5 milyon lira ödenek tahsis ettik.” diye konuştu.
Dijital dönüşümün bir parçası olarak e-Devlet projelerine de büyük önem verdiklerini kaydeden Yılmaz, kamu hizmetlerinin dijitalleşmesinin vatandaşların hayatını kolaylaştıracağı ve KKTC’nin modernleşme sürecine katkı sağlayacağını söyledi.
Yılmaz, kamu hizmetlerinin dijitalleştirilmesinin vatandaşların hayatını kolaylaştıracağı gibi kamunun maliyetlerini de düşüreceğini ve verimliliğini arttıracağını kaydetti.
– “KKTC hükümeti ile işbirliği halinde çalışmaya devam edeceğiz”
KKTC’nin ekonomik istikrarını sürdürmesi için KKTC hükümeti ile işbirliği halinde çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptığımız görüşmede KKTC ile ikili ilişkilerimizin yanı sıra Kıbrıs meselesi bağlamındaki son gelişmeleri de ele aldık. En başından itibaren Kıbrıs Türk tarafıyla birlikte Kıbrıs meselesinde çözüm eksenli bir siyaset yürütüyor, bu çerçevede Kıbrıs Türk halkını hak ettiği mertebeye ulaştırma gayreti içerisinde çabalarımızı sürdürüyoruz. Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak Ada’nın gerçeklerini esas alan bir yaklaşımla mümkün olduğunu, Ada’da iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğunu vurguluyoruz. Ada’daki gerçeklerden kopuk, her iki tarafın rızasını yansıtmayan federal çözüm önerilerinin bizi bir sonuca ulaştırmayacağını on yıllardır sonuçsuz kalan müzakerelerde gördük. Federal çözüm artık tüketilmiştir, uluslararası toplum da artık bunu görmelidir.”
Ada’nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesinin elzem olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bunun asgari tezahürü de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle doğrudan uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temasların önünün açılmasıdır.
Anavatan ve Garantör Türkiye, her daim KKTC’nin yanında duracak, Kıbrıs Türk halkının hürriyetinin ve refahının muhafazası yönünde ahdi ve tarihi sorumluluklarının hassasiyetle yerine getirmeye devam edecektir.” diye konuştu.
KKTC’nin kuruluşunun 41. yıldönümünü bir kez daha kutlayan Yılmaz, Türkiye ve KKTC arasındaki sarsılmaz gönül birliğinin daha nice yıllar boyunca güçlenerek devam etmesini temenni etti.